İyimser ile Kötümser, Özgüven ve Planlama üzerine

 İyimser ve Kötümser

Bazı insanlar “bardağın yarısı boş”, bazıları da “bardağın yarısı dolu” der. Yarısı boş bardaktan söz edenler olumsuz bir yaklaşım gösterenlerdir. Bardağın yarısının dolu olduğunu düşünenler çok daha olumlu bir yaklaşıma sahiptir.

Size iyimserle kötümserin daha ilginç bir tanımını yapayım. Bunu birinden öğrendiğimden bu yana sürekli kullanıyorum. “İyimser her felâketin içinde bir fırsat görür; kötümser ise her fırsatın içinde bir felâket.” Bunlardan hangisinin başarılı olma şansı daha yüksektir dersiniz?

Kendinizi harekete geçirmek ve başarılı bir kariyer edinmek için şunları yapmalısınız:

  1. Korkudan uzaklaşıp özgüven, cesaret ve cüretkârlığa yaklaşın.
  2. İzleyici olmaktan vazgeçip bir lider olmaya başlayın.
  3. “Boş” sözlerden uzaklaşıp bilinen gerçek ve kanılara yönelin.
  4. Günlük rutin işlerin burgacından kurtulun ve mesleğin sorumluluklarına ve başarması güç hedeflerine yönelin!
  5. Güven yoksunluğundan nihai başarıya sıçrayın.

Bu yüzyılın en başarılı güven oluşturucularından biri olan Gary Gariepy’nin sözleriyle, “Geçmişteki hatalarınızı unutun; sadece geleceğinizi ve taşıdığı Potansiyeli düşünün.”

Uyan… ve Gülümse!  Olumsuz bir yaklaşımı olumlusuyla nasıl değiştirebilirsiniz? Bunun kolay bir yolu var. Gülümsemeyi öğrenin ve gün boyunca gülümseyin! Bol bol pratik yapın ve sık sık aynaya, kendinize bakın. Doğal bir biçimde gülümsemeyi öğrenin.

Eminim, yaşamınızın işe gitmek için istekle uyandığınız mutlu bir dönemi vardır. İçinizden gülümsemek geldiği için evinizden yüzünüzde bir tebessümle çıktınız, sabahın erken saatlerindeki bu tebessüm ruhunuza şevk ve gayret verdi. Eğer işe giderken herhangi bir nedenle yüzünüz-deki gülümseme kaybolmuşsa, tekrar gülümsemelisiniz. Böylece başarının basamaklarını daha kolay tırmanırsınız. Neşeyle kalkın ve işe güvenle girişin. Asla geçmişi özlemeyin! Özgüveniniz ve tebessümünüz size tüm hafta boyunca yardımcı olacak.

Çocukken bir bayram günü nasıl mutlulukla uyandığınızı hatırlıyor musunuz? Bir gece önce, ertesi sabah almayı umduğunuz hediyeleri düşleyerek, uyumakta güçlük çekmiştiniz. Bir neşe duygusu yüreğinizi ısıttı, her yer kıvançla dolu. Sabah geniş, mutlu bir tebessümle uyandınız. Yataktan sıçrayıp kalkmanızı ve size alınan hediyeyi bulmak için oturma odasının kapısından gizlice bakmanızı hiçbir şey engelleyemezdi.

Yılda 365 gün bu eski mutluluk duygusuyla uyanmak harika bir şey olmaz mıydı? Bir satıcı olarak siz bu olanağa sahipsiniz. Evinizde gene her gün bir bayram günü olabilir. Hizmet sunduğunuz ve bir ihtiyacı karşıladığınız için, her günün 86.400 saniyesinin tamamı sizin için mutlu anlar olabilir. Tutumunuzu hemen değiştirin! Her sabah sanki yine bir bayrammış gibi yüzünüzde tebessümle uyanın…

Görüşümü anlatmak için birçok kez duymuş olduğunuz eski bir öyküyü hatırlatmama izin verin. Geniş bir inşaat alanında çalışan üç duvarcı varmış. Ne yaptıkları sorulduğunda, birincisi homurdanarak, “Bu koca taşları yontuyorum” diye yanıt vermiş. İkincisi ciddiyetle, “Bu büyük duvarı inşa ediyorum” demiş. Ama üçüncüsü neşeyle yanıt vermiş: “Bir katedral yapıyorum.”

Bu adamlardan yalnız biri, bir başyapıtın yaratılmasına katıldığını iyimserliği, yaşama sevinci ve tebessümüyle size belli edeni, gerçekten mutlu. Her gün tebessüm etmeye başlar başlamaz, yaşamınızdaki büyük değişikliğin farkına siz de varacaksınız.

Düşüncemi kanıtlamak için basil bir test önermeme izin verin. Bundan sonra telefonunuzun ilk çalışında, ahizeyi kaldırmadan önce gülümsemeye başlayın ve alo derken gülümsemenizi sürdürün. Sizi arayan sesinizle iletilen tebessümün farkına varacak ve bundan olumlu bir biçimde etkilenecektir. Daha sonra kendiniz birini ararken gene aynı şeyi deneyin. Pratiğinizi ilerlettikçe çok geçmeden gelişmeyi fark edeceksiniz.

Tüm telefon konuşmalarınız zevkli bir hale gelecek. Muhtemel müşterileriniz size bir sunuş yapma fırsatı vermeye daha fazla eğilim duyacağından, randevu almanız daha kolaylaşacak ve müşterileriniz daha mutlu olacak.

Gülümsemeye devam edin; geleceğiniz kendi ellerinizde!

Özgüveninizi Artırın.

Kendine güvenenler hayatta başarılı olur. Mesleğimin başlarında, özgüven kazanmanın en kolay yöntemlerinden birinin kalabalık önünde konuşmak olduğunu fark ettim. Çok geçmeden, birçok satıcının meramını anlatmayı ya da fikirlerini açık bir biçimde belirtmeyi bilmedikleri için mesleğimizde başarılı olmadığını anladım. İhtiyaç duyduğunuz tüm bilgilerle donanmış olsanız bile meramınızı anlatamıyorsanız, bu hiçbir işe yaramayacaktır. İyi konuşma alışkanlığı, yeni başlayanlar da dahil olmak üzere herkes için bir zorunluluktur.

Birçok kulüp, dernek ya da kurum, üyelerinden öğle ya da akşam yemeklerinde bir konuşma yapmalarını ister. Eğer henüz bunlardan birine üye değilseniz, hemen üye olmanızı kuvvetle öneririm. Kalabalık karşısında konuşmayı ve özgüven geliştirmeyi öğreten birçok kurs vardır.

Gözlemlerde özgüvensiz satıcıların genellikle; (1) bedensel özürlü, (2) teknik bilgiden yoksun ya da (3) kötü çalışma alışkanlıklarına sahip olduklarını fark edilir. Ama bu tür dezavantajları olan herkes pratik yaparak kendine daha güvenli hale gelebilir. İkinci bir grup ise daha fazla yetiştirilmeye gereksinim duyuyor. Bunlar: (1) tembeller, (2) kendinden emin olmayanlar ve (3) kötü giyinenlerdir.

Başarının anahtarı özgüvendir. Eğer isterseniz, yaparsınız!

Bir İş Takvimi Hazırlayın ve Bunu Uygulayın. Eğer satışlarınızı artırmak istiyorsanız yapılacak işlerin bir listesini hazırlayın. Bütün profesyonellerin ve satıcıların bir iş takvimi vardır. Kendi iş takviminizi mesleğinizin mümkün olduğunca başlarında hazırlayın. Günlerin planlanmış olmalı. Bir iş takvimi yapmak işlerinizi kolaylaştıracaktır.

Sabah evden ayrılırken nereye gideceğinizi kesin olarak bilmelisiniz. Planınıza sadık kalırsanız satış verimliliğiniz büyük ölçüde yükselecektir. Eğer sunduğunuz hizmet ya da mal en iyi şekilde evlerde satılıyorsa, akşam saatleri için randevular almalısınız. Eğer evli çiftlere satış yapıyorsanız, ziyaretinizi hem beyin, hem de hanımın evde bulunduğu saatlerde yapmaya dikkat edin. Akşam randevuları, ya bir gün önceden ya da o günün sabahı alınmalıdır. Programınızı mükemmelleştirin. Eğer haftalarınızı, aylarınızı, hatta sezonunuzu önceden planlayabilirseniz büyük avantajlar ortaya çıkar.

İzcilerin “Her Zaman Hazır Ol!” prensibi satıcılık mesleğinde de geçerlidir. Sürekli not alın; bunları yazın ya da müşterinin büro ya da evinden ayrılır ayrılmaz arabanızda bilgisayarınıza düzenli kaydedin. Elinizin altındaki bu bilgi gelecekteki satışlarınızı artıracaktır.

Çantanızda bulunanları sık sık kontrol edin. Sabah evden ayrılırken bu kontrolü mutlaka yapın. Böylece gün boyunca ihtiyaç duyacağınız evrakların ve diğer materyalin yanınızda olduğundan her zaman emin olabilirsiniz. Son müşterinize bıraktığınız herhangi bir malzeme, örnek ve benzerinin hemen yenisini temin etmeyi unutmamalısınız. Müşteriye bırakmak istediğim bir şeyin yanınızda olmadığını gördüğünüzde çok utanabilirsiniz.

Eğer ürün ve hizmetinizi satmak için sergileme, örnekleme ya da gösteri üniteleri kullanıyorsanız, bunların her zaman iyi çalışır durumda olmasını sağlayın. Arabanızın bakımı da sizi zaman ve dolayısıyla para yitirmekten kurtarabilir.

Eğer trafiğin yoğun olduğu bölgelerden geçmek zorundaysanız, programınızı düzenlerken bunu hesaba katın. Buluşmalarınızı yollarda mümkün olduğu ölçüde az zaman harcayacak biçimde ayarlayın. Aynı semtteki ziyaretleri aynı zaman diliminde toplamaya çalışın. Eğer büyük bir kentte çalışıyorsanız, öğleden önceki ve sonraki ziyaretlerinizi semtlere göre düzenleyin. Böylece zaman yitirmekten ve belki de randevu iptal etmekten kaçınabilirsiniz.

Çalışın…Ama Çalışma Hızınızı Ayarlayın.  “Unutma, her zaman iş planını geliştirmeli, ama aynı zamanda çalışmanı da planlamalısın.” Birçokları için çalışma sözcüğü yorgunluk, bitkinlik, yıpranma, tükenme, hoşnutsuzluk, hatta tiksinme sözcükleriyle eş anlamlıdır.

Sizin için ise evrim, gelişme, ilerleme, sonuç, zevk, alınan ürün, zenginlik ve başarı anlamına gelmelidir.

“Bu dünya hazır insanlarla dolu; bunlardan bazıları çalışmaya hazır, bazıları da için ucunu bırakmaya.” İşinizi sevmeyi öğrendiğiniz zaman yükünüz hafifleyecek ve göreviniz daha kolaylaşacak, daha ilginç hale gelecektir.

Beraber çalıştığım profesyonel satıcıların çoğunun düşüncesine göre, başarı doğrudan doğruya her hafta yapılan sunuş sayısına bağlıdır. Hergün belirli bir sayıda sunuş yapan istikrarlı satıcılar başarıya ulaşır. Bu sayı satılan ürün ya da hizmete bağlıdır ve kaçınılmazlıkla değişir.

Zaman ve enerjinizi makul bir biçimde harcamalısınız. Çalışma hızınızı ayarlayın. Bir güne birçok randevu sıkıştırmayın. Sekiz saat çalışın, sekiz saat dinlenin ve sekiz saat gevşeyin. Gevşerken okuyabilir, plan yapabilir, araştırabilir, kayıtları yenileyebilir ve oyun oynayabilirsiniz.

Özet

  1. Size yalnızca “olumlu bir zihinsel yaklaşım” başarma iradesi kazandırabilir.
  2. Sizi harekete geçirebilecek, motive edebilecek tek kişi kendinizsiniz.
  3. Sabah gülümseyerek uyanın!
  4. Özgüveninizi geliştirin. Kendinize inanın! İşinize güvenle, azimle ve yüzünüzde bir   tebessümle gidin!
  5. Gününüzü, haftanızı, ayınızı ve sezonunuzu planlayın.
  6. Sıkı çalışın, ama çalışma hızınızı ayarlayın.